Günlerdir “yaşlı” bireylerin sokağa çıkmaması, corona virüsünün “yaşlı” kesimi hedef aldığı yönünde uyarı mesajları dolaşıyor. Bu mesajlar o kadar çok yayınlandı ki, hedef gösterilen yaşlılarımız ölüm olgusuyla beklediklerinden daha hızlı yüzleşmek zorunda kaldılar. İnsanlığın değiştiremediği tek gerçek olan ölümü hızlıca kabullenme süreci başladı. Kabullenme sürecine giren bu bireylerde “zaten öleceğim, dilediğimce çıkar gezerim” gibi boş vermişlik duygusunun yanı sıra, ölümü kabullenme ve her türlü mücadeleden vazgeçme duygusu da oluştu. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu virüsün yaşlı canları alacağının kaçınılmaz olduğu algısı kuvvetlendi. Büyük yanlış! Her türlü olumsuzlukla baş etmenin en basit yöntemi pozitif düşünce gücü, pozitif inanç iken “yaşlı” diye ötekileştirilen, ayrıştırılan insanlar artık olumlu düşünemez hale geldiler. Öğrenilmiş çaresizlik duygusuna kapılan insanların her türlü olumlu mesajı alma, yorumlama durumu zayıflar. Hatta bağışıklık sistemlerinde zayıflama olduğu bilinen bir gerçektir. Bu virüs tüm dünyayı tehdit ediyor, yaş, cinsiyet, ırk ayrımı yapmadan. Daha uzun yaşamış bedenler, elbette yaşanmış yılların yorgunluğuyla bu tehdit karşısında daha zayıf gözükmekle birlikte, yüksek moral ve olumlu düşünce gücünden faydalanarak bünyeyi güçlendirmeye katkıda bulunabilirler.